İSMET ÇAĞLAYAN

Ah Şimdi Bana Kaybolan Yıllarımı Verseler

E-Posta : ismetcaglayan@hotmail.com

Dünya dönüyor. Döndükçede değişiyor. Teknoloji değişiyor, mevsimler değişiyor, insanlar bile değişiyor.

Değişim sirkülasyonu hızlı yaşanıyor ve değişime çok çabuk adapte oluyoruz. Alıştığımız şeyler değişmeyecekmiş gibi takılıp kalıyoruz mevcut durumumuza. İşin özü bulunduğumuz yerin kalıcı olmadığını bilmekte gizli.

Hiç düşündünüz mü, hayatınızdan akıp giden kaybolan yıllarınızı …Nice yaşanmışlıklarla doludur o yıllar…

Gerçekleştirmeyi düşündüğümüz ne ideallerimiz vardı, ne hayaller kurardık değil mi … Bugün baktığımızda bazı ideallerimizin , hayallerimizin gerçekleştiğini, bazılarının da hüsranla sonuçlandığını görmekteyiz

Gerçekleştiremediğimiz, mutsuzluğu yaşadığımız, beklentilerimizin boşa çıktığı yıllar, yaşam sayfamızın kaybolan yıllarını oluşturmuştur.

Evet, insanın geleceğinde doğru kararlar alabilmesi için belki de yaşanmalıydı. Bu sayede, kaybettiğimiz yılların değerini daha iyi anlayabiliriz. Hayatımızda öyle anlar vardır ki, unutulması mümkün değildir. Kimi zaman, geçmiş zaman resimlerini alırız elimize, ne hatıraları vardır bizde. Baktıkça gözümüzde canlandırır ve tebessüm ederiz. “Hey gidi günler hey” deriz.

Hep güzel şeyleri istemişizdir. Sevmeyi, sevilmeyi, aşık olmayı ve sonunda mutlu olmayı…

İsteriz de isteriz işte…

İşte daha fazla boşa yıl kaybetmemek için, mevcut konumun sarhoşluğuna kapılmadan geleceği görerek, bulunduğumuz mevkinin bizlere yüklediği görevleri yerine eksiksiz getirmemiz gerekiyor.

40 Yıllık Rüya gerçekleşiyor Bingöl için..

Neyin rüyası bu?

Dile kolay 40 yıl boyunca makamlarda bulunanlar şimdi acaba Sezen Aksu'nun radyolarda Şimdi Bana Kaybolan Yıllarımı Verseler şarkısını dinlediklerinde o günlerine dönüyorlar mıdır? O eski günlerini hatırlayıp "keşke daha fazla çalışsaydım" diyorlar mı?

Aslında yasalarca belirlenmiş asli görevler vardır. YOL, SU, ALTYAPI gibi bunun rüyasını yeni yeni bizler görüyoruz. Yapmakla yükümlü olduğumuz iş zamanında yapılsaydı, belki şuan bu rüya ile ilgileneceğimize şehrimizin diğer sorunları ile ilgileniyor olacaktık.

Aslında insanın doğasında var hep "keşkelerle" ve kaybolan yıllarımızla yaşıyoruz. Demirelin değimiyle "Dün Dündür, Bugün Bugündür" diyoruz. Bugünün işini hep yarınlara erteliyoruz.

Şuan gerçekten Bingöl’ün çehresi değişiyor. Aslında üst yapı ile ilgileneceğimize yıllar önce yapılması gereken alt yapı çalışmalarına başlandı. Doğrusu da bu, çünkü bir ilin alt yapısı tam olmadan o ilin ne üst yapısı nede yatırımcılara cazip bir tarafı olmaz.

Başkanların belkide en çok zorlandığı durum aslında alt yapıdır. Yollar kazılır, şehir bir inşaat havasına bürünür. Kimseyede derdini anlatamaz. Kimse bilmez ki alt yapı olmadan hiç birşey yapılamaz o şehir için.

Ben sadece şunu belirmek istiyorum; Bingöl artık kaybolan yılların ceremesini çekmek istemiyor. Umarım bu çalışmalar zamanında tamamlanır ve Bingöl önündeki en büyük engeli aşar. Zira her geçen zaman Bingöl’e kaybettirir. Bizim daha fazla kaybolan yıllarımız demeye niyetimiz yok...

20 Ağustos 2013 Salı 11:38