“KÜRT TARAFI GEREKLİ ADIMLARI ATARAK CEVAP VERDİ”

Saat kulesi kısa bir konuşma yapan BDP Bingöl İl Başkanı Halis Yurtsever’in ardından kitleye hitap eden BDP Grup Başkanvekili ve Bingöl Milletvekili İdris Baluken, Kürt halkının ortaya koyduğu ciddi tutumu AKP’nin ortaya koymadığını söyledi. Konuşmasında, hükümetin yeni karakollar yapmasına, korucu almasına ve Lice’de yaşanan olaya tepki gösteren Grup Başkanvekili Baluken, “Yeni süreç başlarken Çewliğe geldiğimizde, sürecin şifresini burada paylaşmıştık. O şifre 21 Mart Amed nevrozunda, Kürt halk önderi sayın Abdullah Öcalan tarafından ortaya konmuş bir çözüm şifresiydi. Sayın Öcalan şunu diyordu: Bir dönemin sonu bitti. Silahlı mücadelenin yerini artık demokratik siyaset alacak. Eğer demokratik siyaset kanalları açılırsa, eğer barış konusunda samimi bir yaklaşım ortaya konursa, yeni dönemde demokratik siyasete de, Kürdistan’a da, Türkiye’ye de özgürlüğü getireceğiz demişti. Sayın Öcalan’ın ortaya koyduğu bu güçlü iradeye, Kürt tarafı gerekli adımları atarak cevap verdi. Kürt halkı, bu iradenin arkasında olacağını haykırdı. Partimiz, bütün zeminlerde kalıcı bir barış getirilinceye kadar sürecin takipçisi olacağını deklare etti” diye konuştu.

“KÜRT HALKINI KANDIRMAYA YÖNELİK BİR POLİTİKA YÜRÜTMEYE ÇALIŞTILAR”

AKP’nin Kürt halkının bu tutumuna karşılık vermediğini vurgulayan Baluken, şöyle konuştu: “ “Ancak Kürt halkının ortaya koyduğu ciddi tutumu AKP ortaya koymadı, inkarcı devlet zihniyeti ortaya koymadı. Bizler barış dedikçe, bizler barış elimizi uzattıkça, bizler kardeşçe özgür bir gelecek dedikçe, onlar Bingöl’e, Dersim’e, Şırnak’a, Diyarbakır’a korucu kadrosu gönderdiler. Bizler, artık akan kan yeter dedikçe, onlar Kürt coğrafyasının her bir tarafına trilyonluk karakollar inşa ettiler. Bizler, artık analar gözyaşı dökmesin dedikçe, onlar bütün Kürdistan sınırına trilyonluk güvenlik barajlarını yapıp savaş hazırlıkları yaptılar. Bizler, birinci aşama büyük oranda tamamlandı, artık demokratik yasal ve anayasal çözümün zamanıdır dedikçe, onlar zamana yayana, Kürt halkını kandırmaya yönelik bir politika yürütmeye çalıştılar”diye konuştu.

“ROBOSKİ’NİN HESABINI VERMEDEN GÖREVSİZLİK KARARI VER DEMİYORUZ”

Barış elinin havada bırakılmamasını isteyen Baluken, “Kürt halkının barış elini havada bırakmayın. Özgürlük çığlığını havada bırakmayın. Çewlik’ten artık hükümet adım at diyoruz. Yeni süreç, karşılıklı adımlarla gidecek. Yeni süreç, karşılıklı bir birini besleyen güven ortamıyla gidecek bir süreçtir. Yeni süreçte hükümet adım at derken, Lice’de 18 yaşında Kürt gencinin cenazesini bağrımıza gönder demiyoruz. Hükümet adım at derken, Roboskinin hesabını vermeden görevsizlik kararı ver demiyoruz. Hükümet adım at derken, Bingöl’de 14 yaşındaki bir kız çocuğuna ahlaksız bir şekilde tecavüz eden tecavüzcüleri koruyun demiyoruz”dedi.

“ROJ TV’NİN MMC’NİN, NUÇE TV’NİN CENAZELERİNİ GÖNDERMEK İSTİYORLAR”

Hükümete, süreci sabote etmek isteyenlerle değil, barışı isteyenlerle yürümesi gerektiğini söylediklerini belirten Baluken, “Ama maalesef, süreç ilk başladığı günlerde Paris’ten 3 Kürt kadınının cenazesi geldi. Çatışmasızlık döneminin başarıldığı dönemde Lice’den Medeni Yıldırım’ın cenazesi geldi. Süreç tüm bunlara rağmen, Kürt halkının kararlı iradesiyle aynı şekilde devam ederken, şimdi de AKP hükümetinin de çabalarıyla Roj TV’nin MMC’nin, Nuçe TV’nin cenazelerini göndermek istiyorlar. Buradan AKP’ye sesleniyoruz: bağrımıza gönderdiğin her cenaze, çözüme hizmet etmeyeceği gibi, Kürt halkının öfkesini arttırma dışında hiçbir işe yaramayacaktır. Bizler sonuna kadar barış iradesinin arkasındayız. Bizler, sonuna kadar çözüm politikasının Kürt halk önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın arkasındayız. Eğer siz de barış istiyorsanız, eğer bu konuda kararlı bir irade ortaya koyacaksanız meclisi tatil edip sahil kenarlarına sıkmayacaksınız. Barış sesine kulak kabartacaksınız. Anadilde eğitim yok diyerek, seçim barajını indirmeyeceğiz diyerek, yeni karakolları inşa etmeye devam edeceğiz diyerek bu coğrafyaya barışı da, kardeşliği de getiremezsiniz. O nedenle hükümet derhal meclisin yasal takvimi ile ilgili bir yol haritası açıklamalıdır. Demokratik yasal düzenlemeler ve anayasal düzenlemelerle ilgili bir irade beyanında bulunmalıdır”şeklinde konuştu.